Törecilik; Türkçülük ve Turancılıktan farklı olarak tasarladığım bir ideolojidir. Millet, Ziya Gökalp'e göre dilce, dince, ahlakça ve güzellik anlayışıyla ortak olan, yani aynı terbiyeyi almış fertlerden oluşan topluluktur. Türkçe konuşan ve Türk terbiyesi ile yetişmiş fertlerden oluşan topluluk da Türk milletidir o halde. Türk milletini oluşturan temel unsur hiç şüphesiz insandır. Fakat insan, değişken bir yapıya sahiptir ve kişiden kişiye büyük karakter ve düşünce farklılıkları görülebilir. Soyca, dilce, dince aynı şekilde yetişmiş olan bir Türk, Türk Töresi'ne aykırı hareket ediyor, Türk ulusunun çıkarlarına hizmet etmeyen ideolojileri savunuyor ve kendisini bu ideolojilere hibe ediyorsa, bu kişinin Türk oluşunun yüceltilecek yahut savunulacak herhangi bir yanı var mıdır? Veya her anlamda bir Türk görünümünde olsa bile ahlaken çökmüş bir halde olan, hareketleri bir Türk'e yaraşmayan bir kişinin bu millet içinde tasvir edilmesi fikir dünyasındaki Türklük kavramına verilebilecek büyük bir zarar olmaz mı?
Hiç kimse Türk olduğu yani Türk kanı taşıdığı için yüceltilmeye, yükseltilmeye ya da alçaltılmaya layık değildir. Hatta Türk terbiyesi almış olsa bile bunu uygulamayan, Töre'ye aykırı hareket eden bir kişinin töreye göre "Türk Milleti" kavramında yeri yoktur. O kişi Türk değildir. Her kim ki Türk töresine göre yaşar ve hayatını buna göre şekillendirirse o kişi Türktür. Eğer ki bir kişiye sadece Türk olduğu için büyük bir güven duyar, ona bel bağlar ve onu yüceltmeye kalkarsanız, o kişiden gördüğünüz bir hıyanet yahut ahlaki alçaklık ve benzeri durumlarda, sizin Türklük algınızın alacağı o büyük darbeyi düşünsenize. O kişiye Türk olduğu için duyduğunuz yanlış güven, sizi Türk kimliğinden uzaklaştırmaya bile götürebilir. Çünkü insan bel bağlanacak bir varlık değildir. Dünya gerçeklerine göre konuşmak gerekir ki safkan bir ırk, bozulmamış bir kavim ya da etkilenmemiş bir dil bulmak mümkün değildir -orman derinliklerindeki kabileler istisna-. O halde övünülecek temel şey kan, fiziksel özellikler, soy değil, bu milletin ortaya koyduğu töredir. Töre, milletin tüm kültürel hazinesini, yasalarını, dilini hatta dinini, ortaya koymuş olduğu ahlaki değerleri içine alır.
Şahıslara dayanan bütün ideolojiler zaman ile geçersizleşmeye, itibarsızlaşmaya mahkumdur. Çünkü her kim olursa olsun şahıs yani insan güvenilebilecek sağlam bir kaynak olmayabilir. Fakat insanın özellikle de insanların yani bir topluluğun ortaya koyduğu kavramlar bütünü, yasası yani töresi; yenilenebilir ve genişletilebilir olmak şartı ile güvenilebilecek temel bir kaynaktır. Bir şahsın fikirleri, belirli bir zaman geçtikten sonra yenilenemez ve düzenlenemez. O şahıs öldükten sonra o ideoloji de durağan bir döneme girmiş olur. Ölen şahsın bıraktığı fikirler üzerinden yeni çağı değerlendirmeye çalışmak, "o bu durumla karşılaşsaydı böyle tepki verirdi" şeklinde çıkarımlar ile ideolojiyi ayakta tutmaya çalışmak yersiz uğraşlardır. Fakat temel çerçevesi belirlenmiş olan Töre üzerinde akıl ve bilim ışığında uyarlamalar ve düzenlemeler yapmak daha mantıklı ve doğru bir hareket olur.
Türk Töresi, tarih boyu Türkleri ayakta tutan temel unsur olmuştur. Fakat tam olarak Türk Töresi nedir, hangi alanları kapsar, günümüzde ne haldedir, Türk töresini ıslah etmek yani çağdaşlaştırmak doğru mudur gibi soruların cevaplarını önümüzdeki günler, haftalar içerisince vermeye çalışacağım.
Esenlikler
Umut Ramazan SAZÇALAR
0 yorum:
Yorum Gönder